Kızılgerdan
Kızılgerdan (Robin), diğer adıyla nar bülbülü, sinekkapangiller ailesinde sınıflandırılan, boyutu 14 cm'ye ulaşan, isminden de anlaşılacağı üzere göğsü turuncuya çalan kızıl renkte, ufak, ötücü bir kuştur.
Köken itibariyle ormanlık alanlarda yaşarlar ve toprağı eşeleyen hayvanların peşi sıra onları takip ederek, bu hayvanlardan rahatsız olan küçük böcekleri avlama peşindedirler. Meraklı doğaları gereği korulukların sınırlarında ve yerleşim yerlerine yakın alanlarda da karşımıza çıkarlar. Zaman ilerledikçe insanları bahçelerde takip eder olmuşlar, meraklı özellikleri sayesinde şehirlerde kolonileşerek özellikle kış aylarında hayatta kalma ihtimallerini arttırmışlardır.
Göğüslerindeki kızıllığın sebebi dişilerine daha güzel görünmesini amaçlayan cinsel seçilim değil, bölgelerini savunurken rakiplerine gözdağı vermektir. Kızılgerdanlar için bölgelerini savunabilmek hayati bir önem taşır. Bölgesini savunamayan bir kızılgerdanın açlıktan ölme ihtimali çok yüksektir. Erkek kızılgerdanlar bu sebeple oldukça agresif ve savunmacı kuşlardır, öyle ki ölüm oranların %10'unu bu savunmacı kavgalar oluşturur. Agresiflerini ilk aşamada ötüşleri ile belli ederler ancak bundan bir sonuç alamazlarsa kızıl tüylerini belli edecek şekilde kendilerini iyice kabartıp rakibini tahrik ederler. Yine sonuç alamazlarsa rakibine kenetlenip kafasını ve gözünü hedef alacak şekilde saldırırlar.
Tüm bunların yanında kızılgerdanlar yavrularına oldukça ilgilidirler. Ebeveynliklerini hakkıyla yerine getirirler. Yumurtalarının çok hoş bir mavi rengi olduğunu da belirtmek isterim:
Bazı araştırmalar yumurtaların beyaz renkli olmayışını, güneş ışığının zararlı etkilerinden daha az zarar görmelerini sağlamasına bağlıyor.
Mitlerde Kızılgerdan
-İskandinav mitolojisindeki Thor'un kutsal kuşudur.
-Başka bir inanışa göre ise İsa ölmeden önce kafasını bu kuşun göğsüne koyar ve kuş kulağına umut dolu sözler fısıldar. İsa'nın ölümü ardından kanlar kuşun göğsünde kaldığı için kırmızı renk bıraktığına inanılır.
Edebiyatta Kızılgerdan
William Blake'in "Masumiyet Kehanetleri" adlı şiirinde şu dizelere kulak verin:
a robin redbreast in a cage
puts all heaven in a rage.
Kafese kapatılmış bir kızılgerdan
Boğar Tüm Cennet'i öfkeye
Bu dizeler belki de bu güzel kuşun agresifliğine yapılmış göndermedir, kim bilir.
Emily Dickinson da şiirlerinde bu kuşa oldukça fazla yer verir, en güzel örneklerinden biri de:
If I can stop one heart from breaking,
I shall not live in vain;
If I can ease one life the aching,
Or cool one pain,
Or help one fainting robin
Unto his nest again,
I shall not live in vain.
Bir kalbi kırılmaktan koruyabilsem,
Yaşamış olmayacağım boşuna;
Bir hayatı acıdan kurtarabilsem,
Bir ağrıyı dindirebilsem ya da,
Ya da bayılan bir Kızılgerdanı
Koyabilsem yeniden yuvasına,
Yaşamış olmayacağım boşuna.